Cihan Haspolatlı... G.Saray'ın belki de en çok eleştirilen futbolcusu.
Gün geliyor sağ bekte, gün geliyor orta alanda, gün geliyor sol bekte
oynuyor. Ama yerini hiç yadırgamıyor. Sahadaki
düzgün duruşunun yanı sıra profesyonelliğiyle de örnek bir isim. Genç
futbolcuların haksızlığa uğradığını söyleyen Cihan; sürekli olarak
teknik direktörler tarafından farklı bölgelerde oynatılmasını, "Benim
için önemli olan G.Saray'da bulunabilmek. Ben jokerim" şeklinde
yorumluyor. İşte Cumhuriyet Gazetesi'nden Nevzat Dindar'ın Cihan ile yaptığı röportaj... -
G.Saray ligin ilk yarısını liderin 7 puan gerisinde tamamladı. Buna
karşın futbolcular 'Şampiyon olacağız' diyor. Bu kadar iddialı
olmanızın nedeni nedir? CİHAN HASPOLATLI: Kendimize güvenmesek
bu söylemde bulunmayız. İlk yarı çok maç yaptık. Avrupa arenasından
çekilmemizden sonra yükümüz hafifledi. Bu bakımdan daha diri olacağız.
Sonuçta geçen yılda 6 puan gerideydik. Sezon sonunda ise şampiyon olan
taraf bizdik. Bu yüzden kesinlikle şampiyonluk umudumuz devam ediyor. - Puan kayıplarını neye bağlıyorsun? C.H.:
Açıkca söylemek gerekirse ligde takımlar arasında fark azaldı. Artık
son sıradaki bir takım şampiyonluk adayına kök söktürebiliyor. Bunun
yanında şanssız maçlar ortaya koyduk. Kaçan penaltılar, yenilen son
dakika golleri, hak etmediğimiz puan kayıpları hâlâ gözümün önünde. Bu
kez şanssın bizden yana olmasını diliyorum. - Gündemde sürekli transfer var. Bu konuya futbolcuların bakışı nasıl? C.H.:
Transfer olayına futbolcu karışmaz. Ne var ki takviye G.Saray'ın
iyiliği içinse neden olmasın? Bügün bütçe olarak bizden iyi durumda
olan kulüpler var. Ama her şeyin para ve transfer olmadığını geçen yıl
güzel bir şekilde ispatladığımızı düşünüyorum. F.Bahçe geçmişte de
büyük paralar harcadı. Çok büyük futbolcu getirmek yeterli değil.
Ortega örneği var. Önemli olan katkı sağlayan oyuncu getirmek. - F.Bahçe ya da Beşiktaş'tan farklı olduğunuz nokta nedir? C.H.:
Biz kenetlenmensini daha iyi becerebilen bir takımız. Kolay bir şey
değildi geçen yıl başardığımız... Takımda arkadaşlık üst düzeyde. Yeri
geldi çok büyük maddi sıkıntılar yaşadık. 7-8 ay para alamadık. Ama
takımdaki kimya asla bozulmadı. Bizi de mutlu sona bu birliktelik
götürdü. En azından kötü zamanda dağılmadık ve dimdik ayakta durduk.
F.Bahçe geçmişte de büyük paralar harcadı. - Gerets'e yapılan eleştirileri nasıl karşılıyorsun? C.H.:
Yapılan spekülasyonları komik buluyorum. Şampiyon bir takımın teknik
direktörü bu kadar eleştirilmeyi bana göre hak etmiyor. Hoca hakkında
kötü konuşan oyuncunun olduğuna da inanmıyorum. Ayrıca gol sevincini
hocayla paylaşmak çok önemli bir ayrıntı değil. Bu işin sadece şov
tarafı. - Peki Gerets nasıl bir hoca? C.H.:
Saha içinde ve dışında disiplinden asla taviz vermeyen bir teknik
adam... Bazı yaptırımları vardır. Örneğin idmana geç kalırsanız takıma
yemek ısmarlamak zorundasınız. - Sana dönersek... Ağır şekilde eleştiriliyorsun? Bu eleştiriler seni nasıl etkiliyor? C.H.:
5-6 yıl önce olsa medyayı ilgiyle izlerdim. Etkilenirdim de...
G.Saray'a ilk geldiğim dönemde de benimle ilgili yapılan yorumları
ilgiyle izlerdim. Ancak son yıllarda çok takip etmiyorum. Çünkü olayın
içinde ben olduğum için kulüpte olan biteni en iyi ben bilebilirim. O
kadar asılsız yalan haber var ki bu da beni soğutuyor. Elbette sürekli
okuduğum yazarlar da var. Ancak kimi zaman bizlere yapılan eleştiriler
çok acımasız. Örneğin Ali Sami Yen'e gelmeyen, antrenmanlarda bizi
izlemeyen bazı yazarlar performansımızı neye göre değerlendiriyor?
Bunun yanında yapılan yayınlarda şiddet özendiriliyor. Büyük maçlardan
önce yapılan yorumlar ne yazık ki gerginliği tırmandırıyor. - Bu istikrarının sırrı nedir? C.H.:
Aile terbiyesi ve yetiştirilme tarzı.. İnanılmaz yetenekli oyuncular
geldi İstanbul'a. Şimdi ismini bile duymuyoruz. Bu biraz da iradeyle
alâkalı. Uyku, dinlenme ve beslenmeye dikkat etmek lazım. Ben hocaya
'Şurada beni oynat' demem. Nerede görev verilirse ya da takımın
ihtiyacı nerede varsa orada oynarım. Kocaelispor'dayken orta alanda
oynuyordum. G.Saray'a geldikten sonra Fatih hoca (Terim) da bu bölgede
oynattı. Hagi'den sonra defansif yönüm ön plana çıktı. Şimdi Gerets,
sağ bek ve bazen sol bek oynatıyor. Verilen yerde başarılı olacağıma
inanırım. Aslında amaç G.Saray'da oynamak. G.Saray'ın jokeri olmak
bence güzel bir duygu. - Şampiyonluk maçını Ali Sami Yen'de oynamak ister misiniz? C.H.:
F.Bahçe'yle aramızdaki puan farkı 7. Ancak bizim tek dileğimiz
şampiyonluk düğümünün Ali Sami Yen'deki maça kalması... Onların
sahamızda şampiyonluk turu atmak istemelerini ütopya olarak görüyorum.
Biz olamazsak Vestel Manisaspor'un şampiyon olmasını isterim. - Kendinde eksik gördüğün yönler nelerdir? C.H.:
Tabii ki birçok eksiğim var. Her mevkiinin kendine has özellikleri var.
Şu an sağ bekte oynuyorum ve defansımı daha çok geliştirmek zorundayım.
İyi olan taraftarlarımı geliştirmem lazım. Hücuma daha çok katkı
yapmam, orta yapmam ve top çalmam gerekir. Baktığınız zaman savuma ve
hücumu belli ölçüde yapıyorum. - Hedeflediğin noktada mısın? C.H.:
G.Saray'da çok mutluyum. Buradaki sözleşmem 2008'de bitiyor. Ulusal
takımda oynuyordum. Bu yıl tekrar ulusal formayı giymek için elimden
geleni yaparım. Kendi takımımda farklı bölgelerde oynamamın bana bir
zararı olacağını düşünmüyorum. Genç futbolcular için neler söyleyeceksin? C.H.:
Gençleri çok seviyoruz. Hiçbir olumsuz taraflarını görmedik. Bazen
haksızlığa uğruyorlar. Oynamaları gerekirken oynamıyorlar. Ancak hiçbir
zaman olumsuz konuşmuyorlar. - Son olarak futbol dışında ne gibi uğraşların var? C.H.:
Kitap okumayı severim. 2-3 yıl öncesine dek psikolojik kitaplar
okurdum. Stresle başa çıkmada bunların birçok faydasını gördüm. Kişisel
gelişim kitaplarını son dönemde okumuyorum. Futbolla alâkalı kitaplar
ilgimi çekmez. Tarihe karşı bir ilgim var. Nevzat Dindar / Cumhuriyet |