|
Birkaç ay oldu, onca sene göndermeye çalıştığımız haluk ulusoy geri geldi, içinde FB delegelerinin verdiği iki oyla (bu ayrı bir yazı konusu ondan pek girmek istemiyorum). Geldiğinde değiştiğini söylemiş hatalarından ders aldığını sanırım gs kulisinde zaman, zaman yaptığı esneklikleri hata olarak görmüş. Geleli birkaç ay oldu ve şimdiden şaibe ayyuka çıktı, bir kaçını sıralarsak;
- Diyarbakır spor’un sahası kapatılıyor, Diyarbakır spor maçı Elazığ, Malatya, Gaziantep vs… gibi Anadolu illerinden oynamak istediğini bildiriyor. Ev sahibi takım Diyarbakır spor olduğu için onun talebinin dikkate alınması lazım ama alınmıyor. “Acaba?” sorusu gene aklıma geliyor.-
Diyarbakır sporun maç yapacağı galatasaray maçı izmir de oynamak istediğini açıklıyor. Bu kurallara göre ancak temenni olması gereken bir istek çünkü sahası kapanan ev sahibi takımın istediği yerde maç yapılır. Mesela, galatasarayın sahasının kapanmasında, oynanacak yeri maç yapacağı rakip takımın seçmesinin imkan olasılığını düşünürsek güzel bir örnek olur. “Acaba?” sorusu gene aklıma geliyor.
- Fakat sahası kapanan ev sahibi ekibin değil misafir takımın isteğine göre maç yeri belirleniyor izmir seçiliyor. Misafir takım ister ev sahibine de onaylatır ama durum ne yazık ki bu değil ev sahibi Anadolu da istediğini deklare ediyor ama maçın yerini misafir takım belirliyor. “Acaba?” sorusu gene aklıma geliyor.
- Yukarıda yaşananlar can sıkıcı ve t.f.f. + rakibimizin galibiyetini töhmet altında bırakacak gelişmeler. Birde bunların üzerine daha kararın açıklanmasına birkaç gün varken gs’nin izmir de otel rezervasyonu yapması ise işi iyice şaibeli hale getiriyor. “Acaba?” sorusu gene aklıma geliyor.
Bunlar gs cephesinde yaşananlar birde Fenerbahçe’mizin cephesinde yaşananlara bakıyorum;
- Fenerbahçe’nin deplasmanda maç yapacağı Vestel Manisa spor sahasının küçük (10 bin) olduğunu ve Fenerbahçelilere 1000 kişilik yerin yetmeyeceğini Manisa emniyet müdürlüğü, Manisa valiliği aracılığıyla t.f.f. ye bildiriyor. İlk başta bildiri gelmedi diye net konuşan t.f.f. yetkilileri Manisa resmi kurumlarından gönderilmiş evrak örneklerini görünce bir bilgi gelmedi diyor. İki üç katlı t.f.f. binasından alt kata gelen fax yaklaşık iki haftadır bir üst kata ulaşamıyor. “Acaba?” sorusu gene aklıma geliyor.
- Bu gelişmeler olurken Vestel Manisa spor tekrardan maçı izmir de oynamak istediğini tv kanallarından deklare ediyor. Kayıt altına alınmış görüntüler ve demeçler kanunen delil sayıldığı için resmi tebligat gibi de geçerlidir. Bu görüntüleri izleyen t.f.f. nedense hala bir alt katına gelen faxların gelmesini beklemekle meşgul. “Acaba?” sorusu gene aklıma geliyor.
- Tepkiler artınca da bu isteği kabul etmediklerini belirten açıklama yapıyorlar açıklama gs nin maçının izmir de olacağını açıklama ile yakın zamanlarda yapılıyor. Birinde ev sahibi takım istemediği halde izmir diğerinde stadyum yetersiz diyerek ev sahibinin haftalar öncesinde yaptığı talepler görülmüyor, duyulmuyor ve zar zor duyurulan isteklere red cevabı veriliyor. “Acaba?” sorusu gene aklıma geliyor.
- Bunlar dışında Fenerbahçe’mizin oyuncusu Deniz’in gol atmasıyla ikinci kere lisansı donduruluyor. Bunun bildirgesi 17:59 da ancak kulübümüze yapılıyor ve itiraz hakkı için 1 dakika süre tanınıyor. Borçlu kişiden para isteniyor kişinin para kazanma yolu engelleniyor, insan haklarına ve ticari mahkeme hükümlerine aykırı bir karar saçma bulunarak kaldırılıyor.
T.f.f. den gelen şaibe kokuları giderek artıyor. Bunu t.f.f. başkanı bile savunamıyor hatta savunamadığı gibi yetkisinden durdurma varken yapmıyor bile yalandan özür yalandan haklısınızlar yada yanlış iş olmuşlar ama buna karşın icraat ne yazık ki yok. “Acaba?” sorusu gene aklıma geliyor.
- Birde yabancı kontenjanı konusu var tam bir komedi, cav cav gibi bir iki milyon dolar etmeyecek yerli oyuncuları yabancı sınırlamasından sebep dört hatta beş milyon dolara büyük kulüplere yabancı kontenjanından alamadıkları oyuncular yerine yerli oyuncuları alıp mevkilerdeki açıkları kapamak istemesini kullanarak satan kişilerin. Büyük tepkisi ve veryansınların dan sebep arttırmayan t.f.f. yukarıdaki olaylar gibi adını daha bir iki aylık dönemde töhmet altına almıştır.
Fenerbahçe yıldızları tek, tek listesine alırken, baska kluplerın elindeki oyuncuları kaçırırken yenilerini bırakın eskileri gelecek sezon nasıl tutacağını düşünürken. Bu 6 yabancı limitindeki ısrar şaibe kokularını ayyuka çıkartan etkenlerin başında gelmektedir. Yabancı oyuncuların rekabete, yerli oyuncunun kendisini geliştirmesine vesile olacağını en basit örnek olarak Fenerbahçe’mizdeki yerli oyuncuların yıldızlarla oynaya, oynaya geldiği durumu hepimiz gibi koskoca t.f.f. nin de gördüğünü düşünmemek elde değil. Peki neden bu 6 yabancı ısrarı kimin ticari kaygısı kimin rakibinin ilerlemesi onunla olan arasının açılma kaygısı. “Acaba?” sorusu gene aklıma geliyor.
Bunca “Acaba?” yığıldıktan sonra insanın t.f.f. ye olan bakışının negatife kayması da gelen kokuların hoşluğunu yitirmesi de gayet doğal bir hal alıyor. İnsan düşünmeden edemiyor;
- “Acaba?”; Diyarbakır sporla, Fenerbahçe’miz maç yapsaydı ve Diyarbakır sporun, Anadolu da oynama isteği ev sahibi olmasına rağmen geri çevrilseydi. Bunun yerine misafir takım olan Fenerbahçe’mizin isteği olan izmir de maç oynansaydı ve Fenerbahçe’nin maçın oynanacağı şehrin açıklanmasından günler önce izmir de otel rezervasyonu yaptığı ortaya çıksaydı. Kaliteli medyanın çok şerefli kalemleri (ismet tango, hıncal uluç, bülent Tuncay, aziz üstel vs…) acaba ne yazardı diye yada t.f.f. nin misafir takımın isteğine göre hareket etmesi ve misafir takımın izmirde rezervasyonu günler öncesine yapmasından sebep etki altında kalması/isteklerini yapması olur mu diye düşünmeden edemiyorum!
- “Acaba?”; baska bır klubumuz sahası kapatıldığında, onların izmiri istemesine rağmen bu buyk klubumuzun maç yapacağı takımın (misafir takım) isteği doğrultusunda onun seyircisinin daha çok geleceği anadolu da maç yapılsaydı. Kaliteli medyanın çok şerefli kalemleri (ismet tango, hıncal uluç, bülent Tuncay, aziz üstel vs…) acaba ne yazardı diye yada t.f.f. nin misafir takımın isteğine göre hareket etmesi olur mu diye düşünmeden edemiyorum!
- “Acaba?”; acaba rakıbımızın , t.f.f. ye olan bir talebi bir alt kattan bir üst kata haftalarca gitmese, t.f.f. bize bir bilgi gelmedi dese, rakibimiz gönderdiği resmi evrakları gösterseydi. Kaliteli medyanın çok şerefli kalemleri (ismet tango, hıncal uluç, bülent Tuncay, aziz üstel vs…) acaba ne yazardı diye yada t.f.f. nin konu hakkında bilgi edinememesi olur mu diye düşünmeden edemiyorum!
- “Acaba?”; Vestel Manisa spor, Fenerbahçe değil de rakıbımızle maç yapıp izmiri isteseydi. İsteklerin ulaşamaması, isteklerin reddedilmesi durumunda. Kaliteli medyanın çok şerefli kalemleri (ismet tango, hıncal uluç, bülent Tuncay, aziz üstel vs…) acaba ne yazardı diye yada t.f.f. nin konu hakkında bilgi edinememesi ve istekleri reddetmesi olur mu diye düşünmeden edemiyorum!
- “Acaba?”; rakıbımızın şampiyonluk yarışında kadrosunda yer alan form tutmuş hem ofansta hem de defansta başarıyla oynayan oyuncusunun maddi borçlarından sebep lisansı bırakalım ikinci kereyi hiç askıya Fenerbahçe’deki gibi alınır mı idi? Böyle bir durum olsa, kaliteli medyanın çok şerefli kalemleri (ismet tango, hıncal uluç, bülent Tuncay, aziz üstel vs…) acaba ne yazardı diye yada t.f.f. nin lisansı askıya alması olur mu diye düşünmeden edemiyorum! | 
Mesaj Seçenekleri
Thanks(0)
Alıntı 
Konu: komplo teorileri
Konu Seçenekleri