Bilginin Adresi Ana Sayfa
Forum Anasayfası Forum Anasayfası > Bilgisayar Güvenliği / Computer Security > Güvenlik / Security Makaleleri
  Aktif Konular Aktif Konular RSS - Bilişim Güvenliği Testlerinde Başarının Sırları
  SSS SSS  Forumu Ara   Events   Kayıt Ol Kayıt Ol  GiriÅŸ GiriÅŸ

Bilişim Güvenliği Testlerinde Başarının Sırları

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj
megabros Açılır Kutu Gör
Security Professional
Security Professional
Simge

Kayıt Tarihi: 08-06-2009
Konum: Turkey
Status: Aktif DeÄŸil
Points: 752
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Thanks (0) Thanks(0)   Alıntı megabros Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Bilişim Güvenliği Testlerinde Başarının Sırları
    Gönderim Zamanı: 23-08-2009 Saat 14:03

Son yılların popüler ve bakir alanlarından birisi olan bilişim güvenliği, bilişim teknolojilerini aktif kullanan kurumlarda yerini sağlamlaştırmaya devam ediyor. Yazılım veya donanım geliştiren firmalar, geliştirme sürecinde güvenli ürün geliştirme standartlarına eskiye nazaran çok daha fazla önem verseler ve bu konuda ciddi yatırımlar yapsalar da her geçen hafta yeni açıklıklarla karşı karşıya kalıyoruz.

Örneğin Ulusal Bilgi Güvenliği Kapısı, aktif olduğu tarihten itibaren geçen yaklaşık yedi aylık sürede, açıklıkları seçerken ciddi bir elemeye tabi tutmamıza rağmen, 121 güvenlik bildirisi yayınladı [1]. Bunlar, tamamına yakınının kritik derecede öneme sahip olması ve kapsadıkları bilgi sistemi varlıklarının Türkiye’de yaygın kullanılması sebebiyle acil önlem alınmasını gerektiren güvenlik zafiyetleri ile ilintiliydi. Aynı gerçeği Internet’te güvenlik trendi konulu araştırmalar yapan diğer firmaların raporlarında da görmek mümkün [2].

Birkaç yıl öncesine kadar orta ve büyük ölçekli kurumlar bilişim güvenliği testleri konusundaki ihtiyaçlarını bu konuda uzmanlaşmış firmalardan almayı tercih ederken artık kendi insan ve teknolojik altyapı kaynaklarını oluşturma gayreti içerisine girdiler. Bu yönelim her ne kadar bilişim güvenliğine verilen önemin arttığının bir göstergesi olsa da gerçekleştirilen güvenlik testlerinin kalitesi ve ne derecede başarılı olduğu konusunda bazı soru işaretlerinin oluşmasına neden oldu. İlerleyen bölümlerde bilişim güvenliği testlerinde dikkat edilmesi gereken konular irdelenecektir.

Üst Yönetim İle Aramız Nasıl?

Güvenlik testlerini gerek kurum personeli gerekse ayrı bir firma gerçekleştirsin en birincil güç, yönetim desteğinin alınmasıdır. Özellikle güvenlik testlerinin önemini özümseyememiş kurumlarda bu testleri gerçekleştirmek ile görevli personel bazı zorluklar yaşayabilir veya elde edilen bulgular sonucunda belirlenen tedavi planının hayata geçmesi mümkün olmayabilir. Şu da bir gerçektir ki sistemde bulunan açıklıkların ortaya çıkarılması her ne kadar önemli bir bilgi birikimi gerektirse de genellikle bu açıklıkların kapatılması veya elimine edilmesi çok daha kritik operasyonel süreçlerin uygulanmasını gerektirir. Böyle durumlarda bilgi işlem personelinin, sistemlerin kesintisiz ve sorunsuz çalışmasını daha fazla önemseyeceği unutulmamalıdır.

Diğer taraftan güvenlik açıklıklarının kapatılmasına yönelik güncellemelere üçüncü bir tarafın dahil olması sürecin çok daha uzamasına yol açabilir. Bu durum, genellikle bir kurumun ihtiyacı olan bir uygulamayı başka bir firmaya geliştirtmesi ve bu uygulamada bir güvenlik açıklığının ortaya çıkması ile oluşur. Ülkemizde üçüncü firma ile yapılan anlaşmaların çoğu ilgili uygulamanın işlevsel olarak görevini yerine getirmesine yönelik olduğundan güvenlik amaçlı güncellemeler için ihtiyaç duyulan insan gücüne ve yatırımlara sıcak bakılmaması yadırganacak bir durum değildir.

Gerçekleştiğimiz bilişim güvenliği testleri sonucunda elde ettiğimiz bulguların ve belirlenen tedavi yöntemlerinin ilgili kurum veya kurumlara iletilmesinden sonra zamanında tedbir alınmadığından dolayı aynı yöntemler ile sistemlerin saldırganlarca ele geçirilmesi ile sonuçlanan bazı tecrübeler yaşamamız zamanında müdahalenin önemini ortaya k****ktadır. Bu acı tecrübelerin önünün alınabilmesi, dolayısıyla gerek bilgi işlem personelinin gerekse ilgili diğer birimlerin motive edilmesinin en etkin yolu üst yönetimin desteğinin alınmasıdır. Yönetim desteği, ancak gerekli bilgilendirmenin yapılması ile mümkün olabilir. Projenin başında ve sonunda bu amaçla üst yönetim ile toplantıların gerçekleştirilmesi faydalı olacaktır. Bu bağlamda:

  • bazı örnek saldırı senaryolarının gerçekleştirilebileceği giriş sunumu yapılması,
  • aynı toplantıda çok uzun olmamak kaydıyla bilgi güvenliği ile ilgili çarpıcı bilgilerin sunulması,
  • üst yönetimin çalışmalar esnasında davet edilmesi ve çalışma ortamında tespit edilen açıklıkların gösterilmesi,
  • kapanış toplantısında, elde edilen bulguların çok detaya girmeden iletilmesi,

başvurulacak yöntemlerden bazılarıdır.

Sızma Testleri mi, Sistem Denetlemeleri mi?

Son yıllarda özellikle bilgi güvenliği uzmanları arasında tartışılan konulardan birisi de güvenlik testlerinin gerçekleştirilme yöntemleridir. Uzaktan ve düşük yetki seviyesi ile gerçekleştirilen sızma testlerinin mi yoksa sistem yöneticisi yetkileri ile yapılan sistem denetlemelerinin mi daha sağlıklı sonuçlar üretileceği bu tartışmanın ana konusudur. Ağırlıklı görüş, sistem denetlemelerinin daha kapsamlı ve daha çok açıklığı ortaya çıkarıcı olması, bu sebeple kurumlara öncelikle sistem denetlemeleri tavsiye edilmesi yönündedir.

Gerçekleştirdiğimiz farklı güvenlik testleri, her iki yöntemin de kendine göre avantaj ve dezavantajlarının olduğunu ortaya koymuştur. Sistem denetlemelerinin kapsamının her ne kadar daha geniş olduğu düşünülse de bu çalışmaların sadece önceden hazırlanmış kontrol listelerinin üzerinden geçilmesi şeklinde uygulanması testlerin kalitesini oldukça düşürmektedir. Bu tür bir çalışmanın çok daha maliyetli olmasına rağmen kurumlara fazla katma değer sağlamadığı ortadadır. Diğer bir deyişle sistem denetlemelerinin saldırgan bakış açısı ile sistemleri değerlendirememe ya da birçok sistem bir araya geldiğinde oluşan güvenlik zafiyetlerini ortaya koyamama eksikliği vardır. Ayrıca kuruma özel uygulamaların veya kontrol listesi olmayan varlıkların güvenliği konusu belirsizdir. Öte yandan sızma testleri her ne kadar çok maliyetli olmasa da sistemlerde bulunabilecek açıklıkları detaylı olarak ortaya çıkarmaktan uzaktır.

Durum göz önünde bulundurulduğunda önerilen, her ikisi yöntemin sentezlenmesiyle elde edilecek hibrit bir metodoloji ile güvenlik testlerinin gerçekleştirilmesi yönündedir [3],[4]. Bu şekilde testlerde eksik nokta bırakılmayacak ve daha gerçekçi bir yaklaşım tarzı sergilenecektir.

Testlerin Kapsamı Ne Olmalı?

Güvenlik testlerini kapsamlı ve tam olarak gerçekleştirmenin yolu bilgi sistemlerinin her katmanı için ihtiyaç duyulan test adımlarının uygulanmasıdır. Bu katmanlar bilgi sistemi varlığının kullanım amacına göre değişir. Bir ağ aktif cihazı için ağ seviyesinde ve işletim sistemi seviyesinde testler yeterli olurken, bir web tabanlı bankacılık uygulamasında bu iki katmana ek olarak uygulama platformu ve bankacılık uygulaması katmanları da test kapsamına alınmalıdır. Bu katmanlar birbirleri ile oldukça yakın ilişki içerisindedir. Örneğin ağ katmanında elde edilen bir kullanıcı bağlantı bilgisi kullanılarak bağlanılan bir uygulamada daha büyük bir açıklık ortaya çıkartılabilir ve işletim sisteminde yeterli güvenlik önlemi alınmadığı için saldırının etkisi arttırılabilir.

Ticari Açıklık Tarama Araçları veya Kontrol Listeleri Yeterli mi?

Günümüzde otomatik açıklık tarama araçları sistem denetçileri ve sızma testi gerçekleştiren personelin hayatını oldukça kolaylaştırmakta ve harcanan işgücünü kayda değer miktarda azaltmaktadır. Fakat, sadece bu araçlar kullanılarak gerçekleştirilen testlerin tatmin edici sonuçlar ürettiğini söylemek güçtür. Öncelikle bu araçlar çok fazla yanıltıcı bulgu (false positives, false negatives) ortaya çıkarmakta ve bunların testi gerçekleştiren personel tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir. İkinci olarak otomatik araçlar bazı durumlarda kurum için çok önemli olabilecek ve tespiti zor olmayan açıklıkları atlayabilmektedir. Kontrol listeleri ile gerçekleştirilen güvenlik testleri için aynı şeyleri söylemek mümkündür.

Her bilgi sistemi, kendine özgü kurulum ve yapılandırması ile farklı karakteristiğe sahiptir. Bu sebeple güvenlik testlerinde farklı yöntemlerin kullanılması ve insan zekasının dahil edilmesi önemlidir. Örneğin bir web uygulamasında var olan bir SQL enjeksiyonu açıklığı otomatik araçların yöntemleri ile ortaya çıkarılamazken gönderilen girdinin az miktarda değiştirilmesiyle açıklık tespit edilebilmektedir. Ek olarak, özellikle yeni geliştirilen test teknikleri, en azından otomatik araçlar üretilene kadar, manuel metotlarla uygulanabilir olabilmektedir. Bu sebeple güvenlik testlerini gerçekleştirilecek personelin manuel testleri uygulama konusunda kabiliyetlerinin gelişmesine imkan tanınmalıdır.

Rapor Formatımız Kurum İhtiyaçları İçin Uygun mu?

Her projenin bir çıktısı olduğu gibi bilişim güvenliği testlerinin de bir çıktısı vardır. Bu çıktı test sonuç raporudur. Bir ürünün nasıl kalitesi kullanıcı memnuniyeti ile ölçülüyorsa, güvenlik testlerinin kalitesi de aynı şekilde test sonuç raporunun müşteriyi memnun etmesi ve ihtiyaçlarını karşılaması ile ölçülür. Test sonuç raporunda:

  • Test metodolojisi ve test kapsamı sonuç raporunun giriş bölümlerinde belirtilmelidir.
  • Bulunan açıklıklar detaylı olarak açıklanmalı ve elde edilen kanıtlarla renklendirilmelidir.
  • Açıklığın sisteme olan etkileri irdelenmeli ve etkilediği sistem varlıkları belirtilmelidir.
  • Açıklığın kapatılma yöntemine değinilmeli, gereken yerlerde referans kaynaklara atıfta bulunulmalıdır.
  • Test adımlarından başarısız sonuçlananlar da raporda özet olarak yer almalı bu şekilde müşteri, gerçekleştirilen testin derinliği hakkında bilgilendirilmelidir.
  • Açıklıklar ile ilgili sınıflandırma, varlık çeşidine veya önem derecesine göre yapılmalıdır. Bu noktada müşterinin talepleri yönlendirici olmalıdır.
  • Üst yönetimin anlayacağı seviyede az teknik bilgi içeren ve grafiksel gösterimlerle desteklenen özet bir sonuç raporu da ek olarak hazırlanmalıdır.

Test Sonuç Değerlendirmelerimiz Ne Kadar Sağlıklı?

Test sonucunda elde edilen açıklıkların kritiklik derecesinin sağlıklı belirlenmesi en azından açıklığın ortaya çıkarılması kadar önemlidir. Öncelikle, güvenlik testini gerçekleştirecek birimdeki personel, kritiklik derecelerinin sayısı ve anlamı konusunda fikir birliği içerisinde olmalıdır. Bu aşamada üç kademeli yöntem (düşük, orta, yüksek) kullanılabileceği gibi PCI (Payment Card Industry) tarafından tavsiye edilen beş seviyeli (acil, kritik, yüksek, orta, düşük) derecelendirme de kullanılabilir [5]. İki derecelendirme arasındaki en büyük fark birinci yöntemde yer alan yüksek derecelendirme seviyesinin ikinci yöntemde yüksek, orta, düşük olarak detaylandırılmasıdır.

İkinci nokta ise bu derecelerin ne anlama geldiğinin belirlenmesi ve rapor hazırlayan kişilerce paylaşılmasıdır. Raporlarda yer alan açıklıklar arasında tutarlılık olmasının yegane yolu budur. Diğer bir deyişle A kişisi bir açıklık için yüksek önem derecesini kullanıyor iken bir diğer kişi benzer açıklığa orta önem derecesine sahiptir dememelidir. Aşağıda, dereceler için örnek tanımlar yer almaktadır. Bu tanımlar aynen kullanılabileceği gibi kurumların ihtiyaçlarına uygun olarak da güncellenebilir.

  • Acil öneme sahip açıklıklar niteliksiz saldırgan tarafından uzaktan gerçekleştirilen ve sistemin tamamen ele geçirilmesi ile sonuçlanan saldırılara sebep olan açıklıklardır.
  • Kritik öneme sahip açıklıklar nitelikli saldırgan tarafından uzaktan gerçekleştirilen ve sistemin tamamen ele geçirilmesi ile sonuçlanan saldırılara sebep olan açıklıklardır.
  • Yüksek öneme sahip açıklıklar uzaktan gerçekleştirilen ve kısıtlı hak yükseltilmesi (mesela,  yönetici hakları olmayan bir işletim sistemi kullanıcısı veya e-posta sahteciliği) veya hizmet dışı kalma ile sonuçlanan, ayrıca yerel ağdan ya da sunucu üzerinden gerçekleştirilen ve hak yükseltmeyi sağlayan saldırılara sebep olan açıklıkları içermektedir.
  • Orta öneme sahip açıklıklar, yerel ağdan veya sunucu üzerinden gerçekleştirilen ve hizmet dışı bırakılma ile sonuçlanan saldırılara sebep olan açıklıkları içermektedir.
  • Düşük öneme sahip açıklıklar ise etkilerinin tam olarak belirlenemediği ve literatürdeki en iyi sıkılaştırma yöntemlerinin (best practices) izlenmemesinden kaynaklanan eksikliklerdir.

Güvenlik testlerinin amacının, kurum tarafından yürütülecek risk analizi çalışmasına girdi sağlamak olduğu unutulmamalıdır. Bu kapsamda, belirtilen açıklıkların önem derecesi belirlenirken varlığın değeri dikkate alınmamaktadır. Sadece açıklığın kullanılma ihtimali ve sistemde bırakacağı etki hesaplanabilir. Varlık değerlendirmesini yapmak ve bulunan önem derecelerinin onaylanmasını gerçekleştirmek kurum çalışanlarının ve kurum yönetiminin sorumluluğudur. Diğer bir deyişle varlık sahipleri, ilgili varlık için belirlenen açıklık önem derecelerini söz konusu varlığın değerini dikkate alarak tekrar değerlendirmelidirler. Test raporunda bu konu belirtilmeli ve kapanış toplantısında da dile getirilmelidir.

Personelin Uzmanlaşma Yöntemi Ne Olmalı?

Güvenlik testi gerçekleştiren firmalardan bazıları çalışanlarını yeni çıkan güvenlik araçlarını, saldırı tekniklerini öğrenmeye ve saldırı kültürünü yerleştirmeye teşvik ederken, bazıları da testi gerçekleştirilen varlıklara özel uzmanlaşmayı önemsemekte. Birinci yöntemi yatayda, ikincisini ise dikey gelişim olarak nitelendirebiliriz. Tahmin edileceği gibi her iki yöntemin de kendine göre eksiklikleri bulunmaktadır. Bir güvenlik testçisinin kaliteli sonuçlar üretebilmesi için hem belirli konularda derinlemesine uzmanlığı olması hem de bilgi güvenliği genel kültürünü oturtmuş olması gereklidir.

Örneğin, web tabanlı bir uygulamada tespit edilen bir açıklığın sistemlere olan etkisinin bilinmesi işletim sistemi seviyesinde bilgi birikimi gerektirir. Ya da daha ötesinde açıklığı barındıran sunucudan arka planda yer alan ağa ulaşmak, ağ tarama araçlarının özel kullanımının bilinmesiyle mümkün olabilir. Bu örnekten de anlaşılacağı gibi açıklıklar ancak derinlemesine bilgiyle ortaya çıkarılırken, etkilerinin belirlenmesi için güvenlik testi genel kültürüne sahip olunması şarttır.

Personelimizin Kendini Geliştirmesine Ne Kadar Önem Veriyoruz?

Özellikle çok yoğun güvenlik testi gerçekleştirilen ortamlarda personelin kendini geliştirme noktasında eksik kalması, orta ve uzun vadede eldeki bilginin (know-how) eskimesine ve ihtiyaçları karşılayamamasına sebep olmaktadır. Bilgi güvenliği, doğası gereği devamlı yenilenme içerisinde olan bir sektördür. Ortaya çıkan açıklıkların bir iki sene sonra uygulanamaz olmasının, yeni güvenlik mekanizmalarının geliştirilmesinin bunda etkisi büyüktür. Özellikle bilgi güvenliği birimlerinde yöneticilik yapan kişiler bu konuda ileri görüşlü olmak ve personeline yatırım yapmak mecburiyetindedirler. Bu amaçla yıllık belirli eğitim hedefleri ortaya konulabilir veya test projelerinin yoğunluğu belirli oranda azaltılarak personelin literatür taraması yapabilmesine imkan tanınabilir. Kazanılan yeni test tekniklerinin birim içi oryantasyonlarla kurumsallaştırılması da başvurulacak etkin yöntemlerdir.

Sonuç

Bu makalede de anlatılmaya çalışıldığı üzere bilişim güvenliği testleri, sınırları ve kalitesi net olarak çizilemeyen ve büyük oranda testi gerçekleştiren kişilerin bakış açısına göre şekillenen projelerdir. Bu noktada, kaliteli çalışmalar yürütme anlamında, bilgi güvenliği sektörü çalışanlarına önemli görevler düşmektedir. Uzun vadede sektörde kalıcı olmanın yolu müşteri memnuniyeti ve kapsamlı bilişim güvenliği testleri gerçekleştirmektir. Bu amaçla performans takibinin yapılması, müşterilerden geri besleme alınması ve toplanan verinin ışığında “Sürekli İyileştirme Yaşam Döngüsünün” kurum süreçlerinde yerini alması sağlanmalıdır.

Saygılar..


Düzenleyen megabros - 23-08-2009 Saat 14:03
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör



Bu Sayfa 0.234 Saniyede Yüklendi.