Sevgi Kaşiklari (üşenmeyin okuyun)

   Bir gün sormuşlar ermişlerden birine: "Sevginin sadece
sözünü edenlerle, onu
yaşayanlar arasinda ne fark vardir?"
"Bakin göstereyim" demiş ermiş. Önce sevgiyi dilden
gönüle indirememiş
olanlari çağırarak onlara bir sofra hazirlamış. Hepsi
oturmuşlar yerlerine.
Derken tabaklar içinde sicak çorbalar gelmiş ve
arkasindan da, derviş
kaşiklari denilen bir metre boyunda kaşiklar.
Ermiş "Bu kaşiklarin ucundan tutup şöyle yiyeceksiniz"
diye bir de
şart koymuş. "Peki" demişler ve içmeye teşebbüs
etmisler. Fakat o da
ne? Kaşiklar uzun geldiğinden bir türlü döküp
saçmadan
götüremiyorlar
ağizlarina. En sonunda bakmişlar beceremiyorlar,
öylece aç
kalkmişlar sofradan.
Bunun üzerine "Şimdi..." demiş ermiş. "Sevgiyi
gerçekten bilenleri çağiralim
yemeğe." Yüzleri aydinlik, gözleri sevgi ile
gülümseyen işikli insanlar
gelmiş oturmuş sofraya bu defa. "Buyrun" deyince her
biri uzun boylu
kaşiğini çorbaya daldirip, sonra karşisindaki
kardeşine uzatarak içmisler
çorbalarini. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve
şükrederek kalkmişlar
sofradan."Işte" demiş ermiş: "Kim ki hayat sofrasinda
yalniz kendini görür
ve
doymayi düşünürse o aç kalacaktir. Ve kim kardeşini
düşünür de
doyurursa o da kardeşi tarafindan doyurulacaktir.
Şüphesiz şunu da
unutmayin; hayat pazarinda alan değil veren
kazançlidir herzaman

Yazar	Mesaj Konu Arama Konu SeÃ§enekleri YanÄ±t Yaz Yeni Konu OluÅŸtur Konuyu YazdÄ±r Translate Konu
GOLDMAN Ãœye Profili Ã–zel Mesaj Yolla Ãœyenin MesajlarÄ±nÄ± Bul ArkadaÅŸ Listeme Ekle Kıdemli Üye KayÄ±t Tarihi: 08-03-2006 Konum: Türkiye Status: Aktif DeÄŸil Points: 895	Mesaj SeÃ§enekleri YanÄ±t Yaz AlÄ±ntÄ± GOLDMAN Bu mesaj kurallara aykÄ±rÄ±ysa buradan yÃ¶neticileri bilgilendirebilirsiniz. Thanks(0) AlÄ±ntÄ± Cevapla Konu: Sevgi Kaşiklari (üşenmeyin okuyun) GÃ¶nderim ZamanÄ±: 14-03-2006 Saat 22:12
	Bir gün sormuşlar ermişlerden birine: "Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasinda ne fark vardir?" "Bakin göstereyim" demiş ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanlari çağırarak onlara bir sofra hazirlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sicak çorbalar gelmiş ve arkasindan da, derviş kaşiklari denilen bir metre boyunda kaşiklar. Ermiş "Bu kaşiklarin ucundan tutup şöyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş. "Peki" demişler ve içmeye teşebbüs etmisler. Fakat o da ne? Kaşiklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağizlarina. En sonunda bakmişlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmişlar sofradan. Bunun üzerine "Şimdi..." demiş ermiş. "Sevgiyi gerçekten bilenleri çağiralim yemeğe." Yüzleri aydinlik, gözleri sevgi ile gülümseyen işikli insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. "Buyrun" deyince her biri uzun boylu kaşiğini çorbaya daldirip, sonra karşisindaki kardeşine uzatarak içmisler çorbalarini. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmişlar sofradan."Işte" demiş ermiş: "Kim ki hayat sofrasinda yalniz kendini görür ve doymayi düşünürse o aç kalacaktir. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafindan doyurulacaktir. Şüphesiz şunu da unutmayin; hayat pazarinda alan değil veren kazançlidir herzaman