Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

"Kıbrıs’ın tamamını almadık"

Nereden Yazdırıldığı: Bilginin Adresi
Kategori: Haberler
Forum Adı: Güncel
Forum Tanımlaması: Türkiye gündemindeki konular ve Dünyada olup biten haberler...
URL: https://www.bilgineferi.com/forum/forum_posts.asp?TID=802
Tarih: 15-11-2024 Saat 23:45


Konu: "Kıbrıs’ın tamamını almadık"
Mesajı Yazan: Hawk
Konu: "Kıbrıs’ın tamamını almadık"
Mesaj Tarihi: 02-04-2006 Saat 19:22
ANKARA (İHA) - Eski Başbakan Bülent Ecevit, Kıbrıs Barış Harekatı'nın turizm sezonuna rastladığı için adanın tamamını alamadıklarını açıkladı. Ecevit, "Eğer harekatı güneye doğru sürdürseydik büyük can kaybı yaşanırdı. Bütün Kıbrıs'ı ele geçirmeye kalkışsaydık, bütün dünya üstümüze üşüşürdü" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesinin söz konusu olmadığını savunan Ecevit, "Sayın Sezer'in 5+5 formülü ile yeniden seçilmesi gerekir. Sayın Sezer seçilemezse, TBMM dışından birinin cumhurbaşkanı seçilebileceğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Ecevit, aylık siyasi bir dergiye verdiği röportajda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ecevit, Kıbrıs Barış Harekatı'na ilişkin yıllardır gündemden düşmeyen "Adanın tamam neden alınmadı" tartışmalarına son noktayı koydu. "Bütün Kıbrıs'ı ele geçirmeye kalkışsaydık, bütün dünya üstümüze üşüşürdü" diyen Ecevit, "Kıbrıs, Doğu Akdeniz'in, Ortadoğu'nun, hatta dünyanın en stratejik yeri idi. İngiltere 2. Dünya Savaşı'ndan sonra bütün kolonilerini terk ettiği halde sadece Kıbrıs'ta askeri bir mevziiyi alıkoymuştu. Kontrolü ellerinde bulundurmak istiyorlardı. Bizim o bölgedeki temel değerleri ve koşulları göz önünde bulundurmamız gerekiyordu. Bütün Kıbrıs'ı ele geçirmeye kalkışsaydık, bütün dünya üstümüze üşüşürdü. Barış Harekatı, 1974 Temmuz'unda gerçekleştirildi. Turizmin en yoğun olduğu dönemdi. Eğer harekatı güneye doğru sürdürseydik büyük can kaybı olurdu. Ben harekat öncesinde Genelkurmay Başkanı'na şöyle dedim. 'Sizden bir şey istiyorum. Askerlerimizin üzerine ateş açılmadığı müddetçe siz de ateş açtırmayın.' Askerlerimiz bu isteğime güç savaş koşullarında uymayı başarmışlardır" açıklamasını yaptı. Cumhurbaşkanlığı tartışmalarına da değinen Ecevit, Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin söz konusu bile olmadığını belirtti. Bu konuda çok belirsiz bir ortamın bulunduğunu anlatan Ecevit, "Cumhurbaşkanlığı seçimi, anayasada düzenlenmiştir. Ancak mevcut anayasanın bazı ciddi sakıncaları vardır ve çeşitli darbeler geçirmiştir. Öncelikle anayasanın değiştirilmesi gereklidir. Geçmişte sıkça anayasa değişiklikleri yapmak istendiyse de buna imkan bulunamadı. Bence bu dönemde Sayın Sezer'e ihtiyaç olabilir. Sayın Sezer'in 5+5 formülü ile yeniden seçilmesi gerekir. İlerleyen günlerde bu konuları sayın cumhurbaşkanı ile konuşacağım. Sayın Sezer yeniden seçilemese de, TBMM dışından birinin cumhurbaşkanı seçilebileceğini düşünüyorum. Meclis içinden çıkmasında fayda varsa, bazı kimseler fayda görüyorsa Meclis içinden de seçilebilir" diye konuştu.

Ankara'da krize neden olan Şemdinli iddianamesine ilişkin ortaya çıkan gelişmeleri de değerlendiren Ecevit, "Önemli isimlerin bu tür olaylarla birlikte anılmasıyla bu işler derinleşmeye başlamıştır.

Bu olayın fazla uzatılmaması gerekir. Biraz daha sabırlı davranmak gerekir. Olayın, şimdiden tartışma konusu olması yargıya gölge düşürebilir. Bu konuda fazla acele etmemek gerekir. Savcı bir iddiada bulunuyor, gelişmeleri değerlendirmek için erken" dedi. Fethullah Gülen ile aralarındaki ilişkinin dinsel veya bilim değil insani nitelikte olduğunu ifade eden Ecevit, Gülen ile uzun süredir görüşemediklerini ancak gelenlerle kendisine selam gönderdiğini kaydetti. Gülen'in sağlık sorunları nedeniyle ABD'de kalmak zorunda olduğunu söyleyen Ecevit, "Kendisiyle herhangi bir din ağırlıklı ilişkimiz olmamıştır. Aramızda iyi ilişkiler vardır ama dinsel ya da bilimsel nitelikte değil, insani niteliktedir" şeklinde konuştu. Derviş'in Türkiye'ye gelmesinde bütün sorumluluğun kendisine ait olduğunu anlatan Ecevit, "Sayın Derviş'i bana kimse önermedi. O dönemde içine düştüğümüz ekonomik krizi, IMF ve Dünya Bankası'nın desteğiyle atlatabilirdik. Bakanlar Kurulu'nda konuyu ele aldık. Üç parti lideri biraraya geldik. Bir ilke kararı aldık. Türkiye'yi yakından izlemiş olan deneyimli kişiler vardır. Onların deneyimlerinden yararlanalım dedik. Ben de Sayın Kemal Derviş'i önerdim. Kabul gördü. Yani sayın Derviş'in Türkiye'ye gelmesinde bütün sorumluluk bana aittir. Ama artık bu konuda konuşmak istemiyorum" dedi.

Bülent Ecevit, teröristbaşı Öcalan'ın yakalanarak Türkiye'ye getirilmesine ilişkin süreci ise, "CIA, gizli olarak MİT'e bir mesaj yolladı. 'Eğer isterseniz Öcalan'ı dışarıda yakalayıp size verebileceğimizi umuyoruz' dediler. Biz de Sayın Cumhurbaşkanı Demirel, Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı ve Ben toplanarak MİT'e gerekli yetkiyi verdik. Afrika üzerinde dolaştırıp, en uygun yeri bulduklarında, nihayetinde Kenya'da gönderdiğimiz görevlilere teslim ettiler" şeklinde özetledi.


-------------



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat