Avrupa Yakası'nın 'Tahsin Baba'sı Gazanfer Özcan tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Tiyatro sanatçısı
Gazanfer Özcan, kronik akciğer rahatsızlığı ve damar tıkanıklığı
nedeniyle 1.5 aydır tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi'nde hayatını
kaybetti. Büyük ustanın durumu bugün kötüleşmiş ve bilincini yitirmişti.
Vefat
eden tiyatro sanatçısı Gazanfer Özcan'ın 27 Ocaktan itibaren kalp
yetmezliği ve iskemik serebral vasküler hastalık tanılarıyla hastanede
tedavi gördüğü ve 13 Şubattan bu yana yoğun bakımda takip edildiği
bildirildi.
Amerikan Hastanesi Başhekimliğinden yapılan yazılı açıklamada, Gazanfer Özcan'ın bu akşam saat 19.22'de vefat ettiği belirtildi.
Açıklamada,
27 Ocak 2009 tarihinden itibaren Amerikan Hastanesinde kalp yetmezliği
ve iskemik serebral vasküler hastalık tanılarıyla tedavi gören
Özcan'ın, 13 Şubattan bu yana da yoğun bakımda takip edildiği
kaydedildi.
HASTA HALİNİ KİMSENİN GÖRMESİNİ İSTEMEDİ
Tiyatro sanatçısı Gazanfer Özcan'ın vefat ettiği haberini alan yakınları ve sanatçı dostları hastaneye geldi.
Amerikan
Hastanesi'nde gazetecilere açıklama yapan Gazanfer Özcan'ın kızı Fulya
Ündüz, babasının bir komedi sanatçısı olduğunu, komedi oynadığı için
hasta halini kimsenin görmesini istemediğini belirterek, bu nedenle
durumuyla ilgili hiçbir şekilde basına haber vermediklerini söyledi.
Babasının
da rol aldığı ''Avrupa Yakası'' dizisi ekibinin sürekli kendileriyle
olduğunu ifade eden Ündüz, ''Babamın sanatçı dostları her an bizim
yanımızdaydı. Bize her konuda destek verdiler. Acımız çok büyük.
Söyleyecek fazla bir şey bulamıyorum'' şeklinde konuştu.
Gazanfer
Özcan'ın adını taşıyan 21 yaşındaki torunu Gazanfer Ündüz de 21 yıldır
onunla olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, ''Onunla birlikte dolu
dolu bir hayat geçirdim'' dedi.
Gazanfer Özcan'ın 2 aydır solunum
yetmezliğiyle ilgili bir sorun yaşadığını ve solunum yetmezliğinden
vefat ettiğini kaydeden Ündüz, ''Avrupa Yakası'nın tüm oyuncularının
kendilerine çok büyük destek verdiğini, bu destek ve yardımları hiçbir
zaman unutmayacaklarını'' ifade etti.
Gülse Birsel ve Ata
Demirer'in de aralarında bulunduğu Avrupa Yakası dizisi ekibi de
Özcan'ın vefat ettiği haberini alır almaz hastaneye geldi.
''O, BENİM İÇİN BİR BABAYDI''
Ata Demirer,
gazetecilere böyle bir anda ne söyleyeceğini bilemediğini ifade ederek,
''Acımız çok büyük. O benim için bir babaydı. Tüm Avrupa Yakası ekibine
ve Türk halkına baş sağlığı diliyorum. O usta bir oyuncu ve büyük bir
sanatçıydı. Onun yeri doldurulamaz'' dedi.
Hümeyra da haberi alınca çok üzüldüğünü ve hemen hastaneye koştuğunu söyledi.
Gülse Birsel
de gazetecilerin soruları üzerine, Avrupa Yakası ekibi olarak konuyla
ilgili daha sonra bir basın açıklaması yapacaklarını bildirdi.
Sanatçı Yılmaz Morgül,
Özcan'ın vefat ettiği haberini televizyondan öğrenerek hastaneye
geldiğini belirterek, ''Her zaman onlarlaydım. Acımız çok büyük. Böyle
bir şeye inanamıyorum'' dedi.
Behzat Uygur, bir
ustalarını daha kaybettiklerini ifade ederek, ''Sanat dünyası için çok
önemli bir kayıp. Kendisine Allah'tan rahmet, sanat dünyası ve başta
ailesi olmak üzere Türk halkına baş sağlığı diliyorum'' şeklinde
konuştu.
Süheyl Uygur da ne diyeceğini bilemediğini kaydederek, ''O bizim için bir usta, bir öğreticiydi'' dedi.
Gazanfer Özcan kimdir?
Gazanfer Özcan, (d. 27 Ocak 1931). Tiyatro ve sinema sanatçısı.
İlkokulu
Cihangir Firuzağa İlkokulu'nda, ortaokulu Beyoğlu Ortaokulunda, liseyi
Beyoğlu Taksim Erkek Lisesi'nde tamamladı. Lisedeyken oynadığı "Hisse-i
Şayia" adlı oyundaki Bican Efendi rolüyle tiyatroyla tanıştı. İstanbul
Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın Çocuk Bölümü'ne katıldı. 1955 yılında
Komedi Tiyatrosu'nda oynanan Mahallenin Romanı oyunu tiyatro yaşamının
dönüm noktası oldu. Bu oyunda rahatsızlanan Reşit Gürzap'ın yerine
sahneye çıkıp başarılı olunca kadroya girdi. 1962 yılına kadar hem
çocuk tiyatrosunda, hem yetişkin oyunlarında görev aldı. 1962 yılında
Gönül Ülkü ile evlendi ve Gönül Ülkü-Gazanfer Özcan Tiyatrosu'nu kurdu.
50'li 60'lı yıllarda çok sayıda sinema filminde de rol alan Gazanfer
Özcan, uzun bir süre sinemaya ara verdikten sonra 2000yılında çevrilen
Komiser Şekspir filmi ile sinemaya döndü. Pek çok dizide de rol aldı.
Kuruntu Ailesi adlı dizideki Hüsnü Kuruntu rolü ile tanındı, pek çok
yapımda ailenin babası rolünü üstlendi. Avrupa Yakası adlı dizideki
Tahsin Bey rolü ile de "baba" rolünü sürdürdü.
1998 yılında Kültür Bakanlığı'nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını almıştır.
Filmleri
* 1952 İngiliz Kemal Lawrence'e Karşı
* 1953 Çeto Salak Milyoner
* 1954 Fındıkçı Gelin
* 1954 Aramızda Yaşıyamazsın
* 1954 Şimal Yıldızı
* 1958 Allı Yemeni
* 1959 Sevdalı Gelin
* 1959 Garipler Sokağı
* 1961 Biz İnsan Değil Miyiz
* 1961 İki Damla Gözyaşı
* 1961 Utanmaz Adam
* 1961 Naciyem
* 1961 Minnoş
* 1961 Yedi Günlük Aşk
* 1961 Külkedisi
* 1962 Damat Beyefendi
* 1962 Şaka Yapma
* 1963 Avare Şoför
* 1970 Vur Patlasın Çal Oynasın
* 1971 Çılgın Yenge
* 1975 Televizyon Çocuğu
* 1975 Tokmak Nuri
* 1975 Ah Nerede Vah Nerede
* 1975 Dam Üstüne Çul Serelim
* 1992 Burnumu Keser misiniz?
* 2000 Komser Şekspir
* 2005 Keloğlan Kara Prens'e Karşı
Diziler
* 1986 Kuruntu Ailesi (Hüsnü Kuruntu)
* 2002 Başımıza Gelenler
* 2003 Baba
* 2004 Avrupa Yakası
Sanatçı dostları Gazanfer Özcan'ı anlattı.
Ünlü
tiyatrocu Erol Günaydın, Özcan'ın vefatı dolayısıyla çok üzgün olduğunu
belirterek, "Gazanfer, 'perde' diyerek perdesini kapattı. Birkaç kişi
kaldık. Bizler de 'perde' deyip kapatacağız perdelerimizi" dedi.
Nejat Uygur ve Münir Özkul'un sağlığının da kendisininki gibi iyi olmadığını ifade eden Günaydın, şöyle devam etti:
"İşte
bu hallere geldik. Bir çağ bitiyor, başka bir çağ başlıyor. Gelip
gidiyoruz işte. Gazanfer'i çok severdim, çok üzgünüm. Çok iyi bir
dostumdu, çok büyük bir ustaydı. Böyle adamlar bir daha kolay kolay
gelmez. Ancak oynadığı filmler ve dizilerde seyredeceğiz. Bundan sonra
hayal perdelerinde seyredeceğiz onları."
Tiyatro sanatçısı Tarık
Papuççuoğlu da tiyatroda disiplini Gazanfer Özcan'dan öğrendiğini
kaydederek, duygularını şöyle dile getirdi:
"Şimdi onu
tanıyanların hepsinin vurguladığı; Gazanfer abinin önemli bir tiyatro
duayeni olduğu, hayatını ailesiyle tiyatroya adadığı. Bunların hepsi
doğru şeyler. Söyleyeceğim tek şey, tiyatronun bir disiplin işi olduğu.
Komedi tarzını benimsemiş bir tiyatro grubunun ne kadar disiplinli
hareket etmesi gerektiğini bize öğreten ustamızdı."
Sanatçı Şemsi
İnkaya da Gazanfer Özcan ile 1975-1976 yıllarında "Yağmurdan Kaçarken"
ve "Karımın Nişanlısı" adlı oyunlarda birlikte rol aldıklarını
anlatarak, şöyle devam etti:
"Gazanfer abiyle ne zaman
karşılaşsak, 'seninle bir daha beraber çalışamadık Şemsi' derdi bana.
'Hocam inşallah bir gün çalışırız' derdim. Haberi duyunca, birden bire
hepsi film şeridi gibi gözümün önünden geçti. O ustanın seyirciye büyük
bir saygısı vardı. Kadrosuna, seyirciye saygısı olmayan oyuncuyu kabul
etmezdi. Çok doğru bir prensipti bu. Biz ondan çok şey öğrendik. Türk
tiyatrosunun müthiş ustalarından biri daha gitti. Peş peşe gidiyorlar.
Böyle duyduğu zaman insanın içi gidiyor, cız ediyor. Bu usta da bize
cız etti ve gitti."
Tiyatro sanatçısı Sümer Tilmaç, ilk
profesyonel olduğu dönemde Gazanfer Özcan'ın tiyatrosunda 10 yıl
çalıştığını ifade ederek, "Benim ustam sayılır. Yıllarca komedi dalında
tiyatro yapmış, gerçek anlamda bir tiyatro sanatçısıydı. Çok üzgünüm.
Büyük bir ustayı kaybettik. Başımız sağ olsun" diye konuştu.
http://www.haber3.com/news_detail.php?id=450298 - Kaynak