Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Erdoğan hükümet programı eleştirilerini cevapladı

Nereden Yazdırıldığı: Bilginin Adresi
Kategori: Haberler
Forum Adı: Güncel
Forum Tanımlaması: Türkiye gündemindeki konular ve Dünyada olup biten haberler...
URL: https://www.bilgineferi.com/forum/forum_posts.asp?TID=3147
Tarih: 22-11-2024 Saat 00:19


Konu: Erdoğan hükümet programı eleştirilerini cevapladı
Mesajı Yazan: GOLDMAN
Konu: Erdoğan hükümet programı eleştirilerini cevapladı
Mesaj Tarihi: 04-09-2007 Saat 07:00
 
Erdoğan hükümet programı eleştirilerini cevapladı  
ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı siyasi partilerin farklılıklardan bahsettiğine işaret ederek, "Şüphesiz ki farklılıklarımız yıkıcı olmayacak. Tabi ki farklılıklarımız zenginliğimiz olacak ancak bu ifadeyi kullananlar bu ülkede bölücü teröre destek veren terör örgütünü de terör örgütü olarak ilan edecek. Bunu AB üyesi ülkeler yapıyor, Amerika' sı yapıyor da benim ülkemde bu kutlu çatı altında olanlar niye yapmıyor? Onların da yapması gerekir. Bundan çekinmeyeceksiniz" dedi.

Başbakan Erdoğan, TBMM Genel Kurulu'nda hükümet programı üzerindeki müzakerelerin sonunda kürsüye çıkarak eleştirilere cevap verdi. Hükümet programı ile ilgili görüşme yapılırken, hükümet programı ile ilgili yanlışlar varsa bununla ilgili eleştiri ve ikazların yapılması gerektiğini kaydeden Erdoğan, 'bu hükümet programının daha başarılı olması için ne gibi katkıda bulunabiliriz, şu şöyle yapılırsa daha da isabetli olur, yapmadığı takdirde bunun hesabını sorarız' yaklaşımını göremediğini kaydetti.

Erdoğan, "Bu parlamentonun asgari müştereği yok, azami müştereği var. Bizim ortak paydamız Türkiye. Burada olanların asgari müştereği olmaz, burada olanların azami müştereği olur" diye konuştu. Muhalefetten gelen eleştirileri saygıyla karşıladığını ve üzerine düşeni aldığını kaydeden Erdoğan, onun için bu yaklaşımı aradığını söyledi. Erdoğan şunları söyledi: "Hepimiz millete hizmet için varız. Biz bir 3 Kasım geçirdik, arkasından bir 22 Temmuz geçirdik. Tüm bunlar o milli iradenin, o kutlu iradenin bir tecellisidir. Bunu yok farzetmediğimize göre, buna saygı duymak mecburiyetinde olduğumuza göre demek ki millet AK Parti iktidarının hükümet programını başarılı bulduğu için oylarımızı artırdık. Sene 1954, rahmetli Menderes'in iktidarda oyunu artırarak süreci devam ettirmesi, sene 2007 AK Parti iktidardayken oyunu artırarak devam ediyor. Bunu bir kenara koyamayız. Farklılıklardan bahsediliyor. Şüphesiz ki farklılıklarımız yıkıcı olmayacak. Tabi ki farklılıklarımız zenginliğimiz olacak ancak bu ifadeyi kullananlar bu ülkede bölücü teröre destek veren terör örgütünü de terör örgütü olarak ilan edecek. Bunu AB üyesi ülkeler yapıyor, Amerika'sı yapıyor da benim ülkemde bu kutlu çatı altında olanlar niye yapmıyor? Onların da yapması gerekir. Bundan çekinmeyeceksiniz. Bu yaklaşım tarzlarımız birbirinin tamamlayıcısı olacak."

Ana muhalefet sözcüsünün sergilediği yaklaşımın bir hükümet programı eleştirisi olmadığını, gazete küpürlerini ortaya koyarak yalan yanlış ne varsa onların ifadesi olduğunu savunan Erdoğan, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerine cevap verdi. Kılıçdaroğlu'nun gemi inşaat sektöründeki yükselişten sözettiğini hatırlatan Erdoğan, gemi inşaat sektörünün 2015'e kadar Türkiye'de bağlanmış durumda olduğunu ifade etti. Bunun, bu dönemde yaşanan bir sıçrama olduğunu dile getiren Erdoğan, bu sektörde yeni adımların atılmasının sağlandığını belirtti. Erdoğan, "Hükümet programında söylenen şey, gemi inşaat sektörüdür. Gerçekleri konuşun. Ben gemi inşaat sektörünün parlamasını konuşuyorum, siz kalkıyor olayı bireyselleştiriyorsunuz" şeklinde konuştu.

MHP lideri Bahçeli'nin üst kimlikle ilgili eleştirilerine de işaret eden Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı konusunun ortaya konması gerektiğini kaydetti. Bu çatının altında bu konuda bir endişenin olmasının sözkonusu olamayacağını vurgulayan Erdoğan, anayasada Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının tanımlandığını söyledi. Erdoğan, "Ben üst kimlik diye bir tanım ortaya koydum. Sayın Bahçeli farklı bir yaklaşım ortaya koyabilir. Ben Atatürk'ün söylevini ortaya koyarak söyledim. Biz 3 kırmızı hattımızı söyledik. Etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçiliğe karşıyız. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ortak paydasında biriz, beraberiz. Eğer ihmaller varsa, bu dönemde bu ihmaller ortadan kalkmıştır. Bazı arkadaşlar ülkemizde neler yapıldığının farkında değil. Doğu ve Güneydoğu'ya bu dönemde 5.5 katrilyon devlet yatırımı yapıldı. Partim için 'emanet oylar' ifadesini kullananlar kendilerine güveniyorsa parti olarak seçime girselerdi, niye giremediler? Nerelerden, nasıl oylar alındığını da çok iyi biliyoruz. Bunlara rağmen AK Parti Güneydoğu'da, Doğu'da ortaya çok farklı bir performans koyarak verdiği hizmetlerin neticesini almıştır. Biz şu anda bölgesel teşvik yasası uyguluyoruz. Yeni dönemde bir adım daha atacağız, sektörel teşvik yasasını da incelemeye alıyoruz, onu da değerlendireceğiz" diye konuştu.

Türkiye'nin üniter yapısı noktasında farklı bir yaklaşım içinde olmadıklarını kaydeden Erdoğan, temelde aynı şeyleri düşündüklerini dile getirdi. Erdoğan şunları söyledi:
"Bütün bunlar bizi 4 kavramda topluyor. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek dil. Cumhuriyetimizin temel değerleri üzerinden siyaset yapma dönemini bir tarafa koymamız lazım. Bu fayda getirmiyor. Türkiye demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bu tartışılmaz. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinde bunların herhangi bir tanesini reddedemezsiniz diyoruz. Hepsi bir arada olduğunda idealdir. Milli hassasiyetler hepimizin ortak değeridir. Kimsenin tekelinde değil. Milli değerlerimizi hep beraber sahiplenmemiz lazım. Sahiplenmediğimiz takdirde zaafa düşeriz. Bu bize kaybettirir. AK Parti çatışmacı kimlik siyaseti yerine kucaklayıcı bir siyaset yürütmüştür. Biz ve diğerleri ayrımı yapan kutuplaştırıcı siyaset yerine kucaklayıcı bir siyaset tarzına sahiptir. Biz Türkiye partisiyiz ve tüm Türkiye'nin hükümetiyiz. 70 milyonun hükümetiyiz. Bir ayrım olamaz."

Göreve geldikleri andan itibaren nasıl bir Türkiye devraldıklarına ve 5 senede nereye geldiklerine dikkat çeken Erdoğan, bunun bazı çevreleri rahatsız ettiğini söyledi. Verdiği rakamların Türkiye İstatistik Kurumu'ndan alınan rakamlar olduğuna işaret eden Erdoğan, gazete rakamlarının bazı siyasileri yanıltıyor olabileceğini söyledi. Erdoğan, "Birçok yanılgılar var. Vurgun, soygun, yolsuzluk bunlar yaygınlaştı deniyor. Biz göreve geldiğimizde 22 banka fona devredilmişti. Hangi iktidar döneminde
devredildi. Bunun Türkiye'ye maliyeti 40 milyar dolardı. Madem vurgun, yolsuzluk var, bu dönem içinde yolsuzluğa karışan, iflasa giden veya fona devredilen bir tane banka var mı?" dedi. Erdoğan, CHP sıralarından kendisine sataşmalar gelmesi üzerine, "Doğru konuşan temsilcileriniz olduğu için ben de sizlere cevabını gayet güzel vereceğim" dedi.
 
AK Parti iktidarı döneminde 4 finans kurumu ve 46 bankanın hepsinin karda olduğuna dikkat çeken Erdoğan, tüm bankaların devlete vergisini öder durumda olduğunu
kaydetti. Yolsuzlukta Türkiye'nin gerilere doğru gittiğini anlatan Erdoğan, Uluslararası Saydamlık Örgütü raporunun yolsuzluk sıralamasında Türkiye'nin 60. sıraya yükseldiğini ifade etti. Erdoğan, "İşinize geleni burada okuyup işinize geleni gözardı etmenin anlamı yok. Tereciye tere satmayalım" dedi.

1999'da Ziraat Bankası'nın görev zararının 6.2 katrilyon, Halkbankası'nın 4.2 katrilyon olduğunu hatırlatan Erdoğan, 2001 yılında ise iki bankanın toplam görev zararının 22.9 katriyon olduğunu söyledi. AK Parti iktidarı döneminde görev zararı diye bir olay bulunmadığını vurgulayan Erdoğan, "Bu iş bitti. Acaba görev zararı var diyebilecek misiniz? Ziraat Bankası şu anda Avrupa'nın sayılı bankaları arasında yer alıyor. Ortaklarına kar dağıtır hale geldi. Türkiye'nin en yüksek faiz uygulamasını yaptığından
bahsediyorsunuz. Göreve geldiğimizde Türkiye'de nominal faiz yüzde 64'tü, şimdi 17-19 civarında. Sayın Baykal'ın Maliye Bakanı olduğu zamanlarda yüzde 40'tı, şimdi ise yüzde 8" diye konuştu.
 
Erdoğan, CHP lideri Baykal'ın 'Hiç alakası yok' diyerek Erdoğan'ın verdiği rakama itiraz etmesi üzerine Erdoğan, "Döneminizin resmi makamlarına baktım sayın Baykal. Hepsi de güzel" karşılığını verdi. Enflasyon rakamlarının ortada olduğunu kaydeden Erdoğan, "Halkımızı aldatmanın anlamı yok. Halk aldanmıyor. 22 Temmuz'da da aldanmadı" dedi. Erdoğan, oturduğu yerden kendisine laf atan CHP milletvekili Akif Hamaz Çebi'ye, "Akif Bey, ekonomiyi biraz öğren. Defterdarlıkta vergi memurluğuna benzemez" şeklinde cevap verdi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasında Ilısu Barajı ile ilgili iddiaları da cevapladı. Ilısu Barajı'na ideolojik yaklaşımdan vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, Hasankeyf konusunda iktidarın gösterdiği hassasiyeti kimsenin gösteremeyeceğini belirtti. Erdoğan şöyle konuştu: "Tarihi eserlerin sular altında bırakılması sözkonusu olamaz. Artık teknoloji gelişti. Onlar taşınacak ve yeni bir Hasankeyf orada tesis edilecektir. Bir taraftan su diyoruz, Ilısu olmazsa olabilir, yok öyle birşey. Birilerinin Avrupa'da Ilısu Barajı ile ilgili kredi verilmemesi ile ilgili çalışmalarını çok iyi biliyoruz. Lütfen burada herkes kendine çekidüzen versin. Elele vereceğiz ki su noktasında ülkemizde sıkıntı yaşamayalım. Bu adımlar atılıyor, bunların bütün teknik çalışmaları en ince teferruatına varıncaya kadar ekiplerimiz tarafından yapılmıştır. Yusufeli'ni yaparken bir ilçeyi kaldırıyoruz. Farklı bir ilçe meydana getiriyoruz. Birşey söylerken biz ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini öncelikle öne çıkaralım. Türkiye'nin 81 vilayetinin hesabını veririm, çünkü 81 vilayetimin nerde olduğunu biliyorum."

Erdoğan, AK Parti iktidarında işkencede sıfır tolerans uygulandığına işaret ederek, bu konuda iddia ortaya atanların iddialarını ispat etmeleri gerektiğini belirtti. Erdoğan, "İspatınız varsa konuşursunuz. Lafla, belli mahfilleri yanınıza olarak konuşuyorsunuz. Müfteri, iddiasını ispatla yükümlüdür. Ülkemde işkence diye birşey yoktur. Birilerinin AİHM'ye gitmesini, AB ülkelerine şikayet etmesini de anlamak mümkün değildir. Hep beraber elele verecek, ülkemizin menfaati neyi gerektiriyor, bunun peşinden koşacağız" değerlendirmesinde bulundu.

Ekonominin demokrasiyle at başı gideceğini kaydeden Erdoğan, bunu başaracaklarını vurguladı. Bunun bedellerini ödeyerek buraya geldiklerini, damdan düştüklerini kaydeden Erdoğan, "Kişi başına milli gelirin ne demek olduğunu bilmezse bir insan ben ne diyeyim. Nüfusumuz 73 milyon diye biliyoruz. Şimdi ciddi bir sayım yapıyoruz. Geldiğimiz 400 milyar dolar seviyesi milli gelirde aşılacak. Bu konuda katkınız ne olacak? Biz bu işin hizmetkarlığını yapalım, sizin de bu noktada katkılarınız olsun. Her türlü eleştiriyi yapacaksınız ama elele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz, Türkiye'yi ileriye taşıyacağız" dedi.

Sıcak para konusundaki eleştirilere de işaret eden Erdoğan şöyle konuştu: "Sıcak para nasıl gelir, nasıl gider. Doğrudan yabancı sermaye Türkiye'ye nasıl geliyor. Menkul kıymetler içinde bir sirkülasyondur. Doğrudan yabancı sermaye farklıdır. Doğrudan yabancı sermaye Türkiye'ye girdiğinde ileri teknoloji getirdiği gibi dünya pazarlarını getiriyor. Geçen yıl 20.1 milyar dolar, bu yıl da 25 milyar dolara ulaşacağız."
< =text/>#diger .igg:link,#diger .igg:active,#diger .igg:visited{font-family:tahoma;font-size:12px;font-weight:bold;color:#446aca;text-decoration:underline}#diger .igg:hover{font-family:tahoma;font-size:12px;font-weight:bold;color:#cb1717;text-decoration:underline}#diger .nA:link,#diger .nA:active,#diger .nA:visited{font-family:tahoma;font-size:10px;font-weight:bold;color:#a9a9a9;text-decoration:none}#diger .nA:hover{font-family:tahoma;font-size:10px;font-weight:bold;color:#a9a9a9;text-decoration:none}#diger .nD:link,#diger .nD:active,#diger .nD:visited{font-family:tahoma;font-size:12px;font-weight:bold;color:#666;text-decoration:none}#diger .nD:hover{font-family:tahoma;font-size:12px;font-weight:bold;color:#666;text-decoration:none}#diger .i{border-bottom:1px solid #cecece;margin:0 20px 0 20px;padding:0 10px 0 10px;color:#666}#diger .iG{padding:0 10px 0 10px;color:#666}



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat