bir beykozlu olaraktan bu resmi görünce gurur duydum. ve on çeþmeler hakkýnda bende netten bulduðum bir yazýyý aktarmak istedim.
Ýshak Aða Çeþmesi (On çeþmeler) (Mimar Sinan tarafýndan yaptýrýlmýþtýr)
Gece gündüz hiç durmadan akan on lülesinden dolayý halk arasýnda "On Çeþmeler" diye bilinen, Beykoz'un orta yerindeki Ishak Aða Çeþmesi, halen faal durumda olan tarihi çeþmeler içinde en eskisi, en güzeli...
Güneþ karþý kýyýdakÝ Tarabya sýrtlarýnda yavaþça batarken, önümüzdeki zarif yapýyý solgun pembelere, hüzünlü gülkurularýna, tozlu sarýlara boyuyor. Sonra renkler daha da koyulaþýyor ve biz bu güzelim yapýyý þimdi yangýn kýrmýzýsý, kor kýzýlý, dumanlý bir imparatorluk moru ve Osmanlý þarabisi renginde ýþýklarla yýkanýrken izliyoruz. Birazdan yýldýzlara bürünmüþ bir akþamýn ineceði Boðaziçi'nde telaþlý martýlar ve yorgun denizciler var. Beyaz teknelere binmiþ Beykozlu balýkçýlar yekeyi usulünce döndürüyor ve kerterizledikleri Yuþa tepesi çizgisinde aðýr bir tornistan yapýp, evlerine doðru dümen tutuyorlar. Beykoz'dayýz. Bir yanýmýz Boðaz, bir yanýmýz yukarýlarda iyice koyulaþan gümüþbir pusla kaplý yumuþak çizgili tepeler. Beykoz'un orta yerindeki çeþmeyi seyrediyoruz; batmaya yakýn binbir renge bürünen güneþ ýþýklarýnýn, bu incecik ve zarif çeþmeyi nasýl bir rüya ve masal dünyasýna uçurduðunu... Çeþmenin lülelerinden akan suyun fýsýltýsýna, hüznün tüm renklerini kanatlarýnda taþýyan ebruli kumrularýn iç çekiþleri karýþýyor. Tahrir defterlerinde, encümen ve vakýf kayýtlarýnda adý "Gümrük Emini Ýshak Aða Çeþmesi" diye geçen, halk arasýnda ise "On Çeþmeler" diye bilinen Türkiye'nin en ünlü çeþmesinin karþýsýnda durmuþ, bir yýldýrým aþkýna tutulmuþ gibi, gözlerimizi ondan ayýramýyoruz. Sanat tarihçilerine göre sadece Türkiye'de deðil, dünyada da bir eþi bulunmayan On Çeþmeler'in üç sýra halinde dizilmiþ sekiz mermer sütunu, çok güzel ve efsunlu bir kadýnýn sonsuz uzun parmaklarý gibi göðe yükseliyor. Endülüs saraylarýný hatýrlatan sivri kemerlerin üstündeki süslü çatý, batmakta olan güneþin ýþýklarýný ta ötelerdeki Anadolu Hisarý, Kavak, Çubuklu, Göksu, Kanlýca, Paþabahçe ve Soðuksu'ya doðru yansýtýyor. Eni altý, boyu sekiz ve yüksekliði de dört metre olan, bu kadar büyük boyutlarýna raðmen ince, zarif ve ýþýklý yapýya kýsaca çeþme demek haksýzlýk oluyor. Zaten On Çeþmeler'e geçen zaman içinde "Su Köþkü", "Su Kasrý" gibi adlar verilmiþ. Gerçekten de Beykoz'un orta yerindeki bu çeþme tek kelimeyle "Suyun Sarayý"...
Yazý: Lemi Özgen Fotoðraflar: Hamdi Kurt
|