Nistelrooy: "Esas sorunlu Viera!.."

M.United’ın müthiş golcüsü Ruud van Nistelrooy İngilizlerin dünyaca ünlü futbol dergisi "FourFourTwo"ya konuştu. İşte Nistelrooy’un M.United, Mourinho, Roy Keane ve Hollanda Milli Takımı’nın geleceği hakkında  çok özel açıklamaları.

- Chelsea, Jose Mourinho ve Roman Abramovich’li dönemden beri bayrağı aldı gidiyor ve durdurulması çok zor olarak gözüküyor. Gerçekten United’ın bu kadro ve çalışma ile Chelsea ile mücadele edebileceğini düşünüyor musun?

Evet, benim inancım tam, fakat bunun ne kadar bir zaman dilimi içerisinde gerçekleşeceği konusunda net bir şey söyleyemiyorum. Takımın kemikleşmiş yapısı gün geçtikçe güç kazanıyor, özellikle Van der Sar’ın da gelmesiyle birlikte daha da oturan bir takım olmaya başladık. Van der Sar bana kalırsa dünyanın sayılı kalecilerinden. Hatta onun sayesinde bu sezon bir çok maçta puan kaybedecekken, kayıpsız yaşadığımız haftalar oldu. Bizim en büyük problemimiz kadromuzun geniş olmaması. Chelsea’de her mevki için bir çok alternatif isim varken henüz bizde bu durum geçerli değil. Buna rağmen Kasım ayında tam kadro çıktığımız Chelsea maçında herkese gücümüzü gösterdik ve yenilmezlik serilerine son verdik.

"ROONEY ÇOK PROFESYONEL"

- Peki ya Rooney? Rooney ile yaklaşık bir buçuk sezondur birlikte oynuyorsunuz, onunla oynamak nasıl?

Ne söyleyebilirim ki. O muhteşem bir yetenek. Aslında onun için yorum yaparken henüz 20 yaşında olduğunu düşünmek bile her şeye yetiyor. Alman, İspanyol, Hollanda’lı birçok genç oyuncu izledim fakat Rooney’de ki profesyonellik gerçekten ayrı bir boyutta. Onda daha geliştirebileceği bir çok yetenek var...

- Roman Abromovich ile bir akşam yemeğinde buluştuğunuz ve Chelsea’ye transfer olmak istediğini Abromovich’e söylediğin iddialarına ne diyorsun?

Hayır. Kesinlikle doğru değil bu. Tamam Abromovich müthiş bir Chelsea’nin oluşmasında çok iyi işler gerçekleştirdi ama ben M.United’ın şu an çok büyük bir gelişim içerisinde olduğunu biliyorum. Chelsea’nin başarısı kuşkusuz reddedilemez ama para hiçbir zaman futbolda herşey değildir. Uzun zamanlı planlar ve takımda belirli bir vizyon yaratmazsanız başarının gelmesi çok zor. Buna en yakın örneği Fulham’ı verebilirim. Onlarında başında müthiş servet sahibi insanlar var ana ne Avrupa’da ne ligde Fulham başarıya ulaşabilmiş değil. Sonuç olarak hocanın yaratacağı bir vizyon ve gelecek planları yapılmış bir sistemde başarı elbet ki gelecektir...

"MOURINHO BAZEN AŞIRI RENKLİ OLUYOR"

- Mourinho’nun menajerliğini beğendiğin kadar kişiliğini de seviyormusun?

Evet. Mourinho her yönüyle insanlara çok açık davranan biri. Aklında o an ne varsa onu söyleyecek kadar eğlenceli biri. Başarısını tartışmaya gerek yok zaten, Porto ile UEFA Kupası ve Şampiyonlar Ligi onun teknik anlamda ne kadar güvenilir olduğunu anlatıyor. Bazen bu eğlencesi biraz ilginçleşip aşırı renklense de onunla tanıştıktan ve konuştuktan sonra gerçekten iyi bir insan olduğunu anlayabilirsiniz...

- Geçtiğimiz aylarda Middlesbrough maçından sonra Roy Keane’nin kendi takım arkadaşları tarafından topa tutulmasına ne diyorsun? O gün onu orda tek destekleyen sendin...

Evet. Çünkü Keane ne söylediyse tamamıyla doğru söylemişti.  Kulübün içerisinde doğru gitmeyen şeyleri o gün açıkça söyledi. Bunu kendi televizyonumuz dışından başka bir medya aracılığıyla duyurması ise normal çünkü o açıklamalar MUTV’den geri çekilmişti. O M.United’ın tüm geçmişini ve işlerini tam anlamıyla biliyor ve ona bu yüzden saygı duyuyorum. Medyada onun hakkında çıkan dedikodulara ise kulak asmıyorum. Onun kişilik anlamında ne kadar büyük bir kalbi olduğunu biliyorum. İnanın bana o hayatımda tanığım en iyi profesyonel...

- Herkesin dilinde son aylarda bir dedikodu vardı. Sen ve Real Madrid.. Bu dedikodularda az da olsa gerçeklik payı var mıydı?

Hayır. Gazetelerin bu herkesi bir yere gönderme dedikodularını asla anlayamayacağım galiba. Ne zaman bir gazetede bir yere gideceğim haberi görsem telefona sarılır, menajerim Rodger Linse’yi ararım ve böyle bir bilginin onda olup olmadığını sorarım ama her zaman hayır ile karşılaşırım. Anlamıyorum neden her gün benim ayrılmak istediğimi yazıyorlar ki. M.United’ın futbolcusuyum ve sözleşmem bitene kadar da burada iyi işler yapmak için uğraşacağım, artık bu tip söylentilere çok fazla kulak asmamaya başladım...

- Hangisi sana daha çok zevk veriyor? Chelsea’yi yenmek mi, Arsenal’i mi?

(Gülerek) İkisi de. Aslında bana kazandığımız her maç zevk veriyor, rakip kim olursa olsun. Arsenal maçından önce bir çok olay vardı. Arsenal koçu Wenger maçtan önce basına bizim üzerimizde olumsuz bir hava yaratması için epey ilginç açıklamalarda bulunmuştu, ortam biraz gerilmişti. Şanslıyız ki bunlardan fazla etkilenmedik ve bizim için bir problem olmadı.

- Vieira kendi otobiyografisinde senin için "Hilebaz ve korkak" ve kötü bir küfür ile söz ediyor. Okuduğunda bunları ne düşündün?

Benim bir problemim yok. Bütün olaylar United - Arsenal maçında ki gerginlikten dolayı çıkmıştı. O halen daha bu olayın heyecanında galiba. Benim için yazdığı ağır laf ve küfürlere gelirsek, gerçekten beni o küfürle nitelendiriyorsa bende onun için aynısını düşünürüm artık sorun değil. Herhalde kitabının satışı için promosyon lazımdı o da böyle bir yol tercih etti. Gazeteler bu konuyla ilgili sürekli "Vieira’ya dava açacak mısınız" sorularıyla beni bunaltıyor.  Neden enerjimi bu tür işlere harcayayım ki? Viera’nın halen daha neden bu kadar stresli olduğunu anlamıyorum, İngiltere’den de gitti. Artık bu konu hakkında daha fazla konuşmaya bence gerek yok... Sorunlu olan aslında Vieira...

"SKANDALLARLA ANILMAYACAĞIM"

- Bir otobiyografin var mı? İleride belki otobiyografinde bu konu hakkında Vieira’ya cevap verirsin..

İngiltere’deki hemen hemen her futbolcunun bir otobiyografisi var. Benim için futbolun sonlanması ve emekli olduğum zaman ancak bu gerçekleşebilir. Emekli olduktan sonra hikayemi kendim gözden geçirip gerekli düzeltmeleri yaptıktan sonra olabilir. Etrafımızdaki bu tür kitaplara baktığımızda hep amaç skandal yaratmak, çok ilginç gizli şeyleri yazmak, geçmişinde çalıştığın koçlara sataşmak oldu. Benim kitabımda bunun olmasına imkan yok. Tamamen iyi kalitede sadece beni anlatan promosyona ihtiyaç duymayan kendi çapında bir kitap çıkarabilirim ileride... İçlerindeki skandallar ile anılmayacağım bu kesin...

- Futbolu bıraktıktan sonra ne yapacağınızı hiç düşündünüz mü? Futbolun içinde kalmayı düşünüyormusunuz?

Şu anki düşüncem bu konuda hayır. Kendimi bir antrenör olarak göremiyorum, ama Marco van Basten’e baktığımızda o da futbolculuk döneminden sonra böyle bir şey düşünmüyordu. Şimdi Hollanda’nın başında. Bu konularda kesin kararlı konuşmak yanlış galiba, zamanın ne göstereceği belli olmuyor. Premier Lig’de büyük bir futbolculuk kariyeri geçirdikten 6-7 sene sonra tekrar sahneye çıkmak gerçekten hoş olur. Şu an için bunları düşünmek yerine M.United’da ki futbolculuk hayatımı nasıl daha yukarı çekebileceğimi ve önümüzdeki dünya kupasında nasıl en iyi formumu sergileyebilirim konusunda düşünmem ve çalışmam gerekiyor. Zaman ne gösterecek belli olmaz...

"KUPAYI KALDIRABİLİRİZ"

- Dünya kupası için heyecanlımısın?

(Gülerek) Gün boyunca ve gece yattığımda bunu düşünüyor ve zamanın bir an önce geçmesini istiyorum. 2006 Almanya benim için kariyerim adına çok büyük bir turnuva. Şu an kariyerimin en sağlıklı yaşını yaşıyorum ve orda çok iyi işler yapabileceğime inanıyorum... Kupayı kaldırabiliriz..

- Gerçekten mi?

Evet. Kadromuzda çok kaliteli isimler var ve herkesin form durumu yüksek olursa neden olmasın ki. Kendi ülkemizin tarihini de dünya kupası tarihini de değiştirebiliriz şampiyon olarak...

- Van Basten ile birlikte Hollanda’da neler değişti?

Kişisel olarak beni gerçekten çok etkiledi. Kadronun etrafında kurduğu atmosfer gerçekten çok profesyonel. Onunla karşılaştıktan ve elini sıktıktan sonra hemen çalışma hevesine kapılıyorsunuz. Antreman programını bize kendisi açıklıyor ve tek tek bizden ne istediğini anlatıyor. Çok disiplinli. Çalışmalarımızın ilk dakikasından son dakikasına kadar bizimle birlikte ve asla gevşemeye izin vermiyor. Bana kalırsa onun bu disiplinli ama yarattığı olumlu hava tüm takımı çok pozitif etkiliyor...

- İngiltere Almanya’ya iddiali gidiyor. Kupa’ya gerçekten bu kadar yakınlar mı sencede?

(Gülerek) Tabi ki de şansları var. İngiltere’nin çok üst düzeyde kaliteli oyuncuları var ama uluslararası alandaki müsabakalarda biraz formsuz gözüküyorlar. Mesela geçen yıl Arjantin karşısında ne kadar iyi olabileceklerini göstermişlerdi, her ne kadar bu bir hazırlık maçı olsa da oynadıkları oyunu gerçekten beğenmiştim. Lampard, Beckham, Rooney, Owen eğer kupada formlarında olurlarsa kupaya uzanmalarına şaşırmam...

"RONALDINHO'DAN MÜTHİŞ KEYİF ALIYORUM"

- İngiltere’nin dışında kupada çekindiğin takımlar kimler?

Brezilya kesinlikle. Zaten tarihe bakmak da bunun için yeterli. Şu an dünya çapında 50’ye yakın müthiş orta saha oyuncuları var. Bu kadar geniş bir kadro, iyi bir koç, formda oyuncular: Ronaldinho, Kaka, Ronaldo, Adriano, Robinho, Baptista sanırsam korku duyulmaya yetecek isimler...

- Ronaldinho?

İzlemekten müthiş keyif aldığım biri. Top tekniği, sürati, golleri, futbolu adeta bir orkestra şefi gibi oynuyor. O komple bir futbolcu. Her maçı harika oynuyor ve bana sorarsanız Almanya 2006 için iki korkulacak isim var birisi Ronaldinho diğeri Brezilya