Hacıosmanoğlu resmen aday oldu

 Hacıosmanoğlu, Zorlu Grand Otel'de düzenlediği basın toplantısında, Trabzonspor sevdalıları için çok önem arz eden kutsal bir göreve talip olduklarını belirterek, ''Dünyanın her tarafına ulaşmış Trabzonspor sevdalılarının 23 senedir kısır döngü ile süregelen Trabzonspor'un başarısız serüvenini, makus talihini değiştirebileceğimize inandığımız için bu göreve talip
olduk'' dedi.

Trabzonspor'un sadece Trabzonlular'ın ve bölgenin takımı olmaktan çıkıp önce ulusal sonra da uluslararası takım olma hüviyetini kazanan bir kulüp olduğunu ifade eden Hacıosmanoğlu, şöyle devam etti:

''Trabzonspor, yaşadığı şampiyonluklarla İstanbul dükalığına son vererek Anadolu beyi olmuş bir efsanedir. Bu efsanenin doğuşundan sonra aynı özellikte yürüyemeyişinin nedenlerini, Trabzonspor'a yıllardır canı gönülden hizmet eden herkes biliyor, ama her ne hikmetse irade ortaya koymada eksiklikler, aksaklıklar oluyor. Bu da milyonlarca Trabzonspor taraftarının üzülmesine, boynunun bükülmesine, dik gezememesine neden oluyor. Biz de yaptığımız tespitlerle yola çıkarak Trabzonspor'un yeni bir yapılanma ile köklü bir değişikliğe ihtiyacı
olduğuna kanaat getirdik.''

Trabzonspor başkanının kulübe, oturarak, yürüyerek değil, koşarak hizmet etmesi gerektiğini ifade eden Hacıosmanoğlu, bunun için kulübün çıkarlarını şahsi çıkarların önünde tutması gerektiğini belirtti.

Trabzonspor'un bölge takımı zihniyetiyle yönetilemeyeceğini ifade eden Hacıosmanoğlu, şunları söyledi:

''Trabzonspor'u belli bir bölgenin içerisine hapsetmek mümkün değil. Ufkunu açmanız gerekiyor. Trabzonspor'un Türk futbolundaki önemini ve gücünü biz biliyoruz ama değerlendirmeye sıra geldiğinde değerlendiremiyoruz. Başkaları bizi daha güçlü görüyor. Kollektif hareket edememenin sıkıntısıyla Türk futboluna yön vermesi gereken, Trabzonspor'un kısır döngüler içerisinde hangi noktalarda olduğunu biliyoruz. Bunu değiştirmek için, Trabzonspor'un Türk futbolu içinde aktif olarak yer alması ve belirlenen düzende, o düzene uyan değil, Türk
futbolundaki çirkin yapılaşmayı ve ilkesiz duruşu ortadan kaldırabilecek Karadeniz ve Trabzon insanına yakışır iradeyi ortaya k****k gerekir.''

''SPORTİF VE İDARİ YAPILANMA''
Hacıosmanoğlu, Trabzonspor'un idari ve sportif alanda yapılanmaya ihtiyacının bulunduğunu kaydederek, ''Biz, Trabzonspor'un sportif alanı sportif direktöre bırakarak, yöneticileri o alanın dışında çıkaracağız. İdari alanı da genel direktöre bırakacağız. Yönetimdeki 15 arkadaş da personelin sağlıklı çalışması için plan ve proje üretecek'' diye konuştu.

Yönetimdeki kişilerin böylece geniş zamanı olacağını belirten Hacıosmanoğlu, ''Aile ortamını kurup formasını taşıyacak, yüreğiyle sahada mücadele edecek oyuncu ordusunu kurduktan, gücünü arkanıza alıp, kendiniz de iradeyi kurduktan sonra Trabzonspor'un Türkiye'de şampiyonluğa oynayacak en büyük güç olduğuna inanıyorum'' dedi.

Hacıosmanoğlu, Trabzonspor'da her zaman öze dönüş sevdasının bulunduğunu anlatarak, şöyle konuştu:

''Doğru bir düşüncedir ama öze dönerken dünyayla entegrasyonu bir tarafa bırakamazsınız. Marka değerini yükseltmek için önemli oyuncuları da bünyenize katmanız gerekiyor. Öze dönüşte kaynaklardan faydalanabilirsiniz. Biz yönetimdeyken Barcelona, Trabzon'da futbol okulu açma teklifinde bulundu. Biz de (Trabzon Barcelona kulübü olursa düşünürüz) dedik. Neden Barcelona futbol okulu burada açmayı düşünüyor? Demek ki maden var, işletilemiyor. Trabzonspor yönetilirken ahbap çavuş ilişkilerini bir kenarda bırakacaksınız. Trabzonspor
Koleji kurulmalı. Musampa'ya verilen parayla kolej ve yurtlar yapabilirsiniz.'' Hacıosmanoğlu, Trabzonspor'un 50 milyon YTL borcunun gözünü korkutmadığını belirterek, ''Eğer 50 milyon YTL sizin gözünüzü korkutuyorsa bu camiayı başarıya taşıyamazsınız. Yeter ki siz Trabzonspor'u layık olduğu gibi temsil edin. Trabzonspor, insanları özlediği noktaya taşıdığınız, marka değerini yükselttiğiniz zaman bunun üstesinden gelecektir'' dedi.

''YANAL'I BEĞENEN İNSANIM''
Hacıosmanoğlu, teknik direktör Ersun Yanal'ı beğenen bir insan olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:

''Zaten göreve başlamadan önce de kendisiyle görüşmelerimiz vardı. İhtiyaç duyulan oyuncuların alınması halinde başarılı olacağına inanıyorum. (Don Kişot değilim) diyor. Doğru bir açıklama, Trabzonspor'un şampiyon olamamasının tek nedeni bir aile olamayışında.''

Hacıosmanoğlu, Avni Aker Stadı'nı bir futbol mabedi olarak gördüğünü ve aynı yere sıfır maliyetle 35 bin kişilik bir stat yapılmasını daha doğru bulduğunu kaydetti.

FEDERASYON KONUSU
Hacıosmanoğlu, Sivasspor maçında yaşanan süreç ile ilgili olarak da, Trabzonspor'un, Federasyon kurulları veya başkanından hakkı olmayan hiçbir şey talep etmesinin söz konusu olmadığını ifade ederek, ''Ama Trabzonspor haklı olduğu şeyi, yönetime ve başkanına Trabzonluluğa yakışır şekilde anlatması gereklidir. O süreçte yaşanan sıkıntıları ve ortaya konulan tavırları tasvip etmiyorum'' dedi.

Haluk Ulusoy'a yakınlıklarının göbek bağıyla olmadığını belirten Hacıosmanoğlu, şunları kaydetti:

''Ulusoy dönemi öncesindeki yönetim ile Türk futbolu sportif ve ahlaki manada dibe vurdu. Türk futbolunda ilk defa bir federasyon, 'hataları hep aynı takıma yapıyoruz' diyerek kendisini lağvetmişti. Daha sonra yeniden Türk futbolunu yönetmeye talip oldular. Biz ona karşı çıktık. Bilgi ve birikimi ile bu işi daha iyi yapacağını düşünerek Ulusoy'a destek verdik. Böyle oluşumların olduğu yerde yine desteğimiz Ulusoy'a olur.''

Bayındırlık Bakanı Faruk Özak ile şu ana kadar görüşmediğini belirten Hacıosmanoğlu, şöyle konuştu:

''Kendisinden bir talep gelmedi. Trabzonspor'un başkan adayı benim. Görüşmek isteyen herkes ile görüşürüm. Benim de ziyaret edeceğim kişiler var ama sayın Özak'ın bizim yönetimimiz boyunca sergilediği duruşu samimi bulmadım ve dönem dönem açıklamalar yaptım. Trabzon'a sporcu ve başkan olarak hizmet etmiş. Sonuçta o kimliği ile milletvekili seçilmiş, bakan olmuş. Trabzon insanı tarafından, belli insanlar tarafından sevilen takdir edilen insan. Bizim de o sürece kadar özelliklerine saygısızlık yapmamız söz konusu değil. Ama Trabzonspor için kim
doğru yapıyorsa onu övmek görevimizse, kim yanlış yapıyorsa bunları dillendirmek
zorundayız.''