Cumhuriyet gazetesi yazarı Hikmet Bila gazetesindeki köşesinde 'Savaş İlanı' başlığı ile ele aldığı Türkiye-Fransa ilişkileri için şu ilginç tesbitlerde bulundu.
'Savaş İlanı'
İşte o gün geldi, çattı.
Fransız Parlamentosu, "Ermeni soykırımı yoktur" diyenleri içeri atmayı öngören yasayı yarın oylayacak. Bugün karşılıklı son atışlar yapılıyor. Yasa kabul edilirse Fransa sadece demokrasinin, insan haklarının, ifade özgürlüğünün ırzına geçmiş olmakla kalmayacak Türk-Fransız ilişkilerini de rezil edecek.
Reddedilirse?
Hiç önemi yok. Bir süre dinlendirilip tekrar gündeme getirilecek. Hani mahallenin pısırık oğlanı vardır. Kabadayı, 'Çarparım lan' deyip elini kaldırınca korkan, ezilip bükülen, tehdit kalkınca normale dönen. İşte onun gibi bir şey...
Sen pısırık oldukça elini kaldırıp indiren çok olur. Bazen de şaplağı yersin. Tam bir şamaroğlanı durumu...
***
Bu yasa tasarısı Fransa'da daha önce de gündeme gelmiş, ertelenmişti. Beş yıl önce de 'soykırım yapılmıştır' iddiasıyla oylanmış, kabul edilmişti. Dikkat ederseniz, Fransa örneğinde bir ilerleme var. Önce 'soykırım vardır' kararı kabul ediliyor, sonra 'soykırım olduğunu inkâr eden hapse atılır' hükmü oylanıyor. Karşılığında, Türkiye tarafında hiçbir ilerleme, değişiklik yok. O gün olduğu gibi bugün de Fransa'ya çatan nutuklar, gözdağı numaraları, boykot moykot çağrıları... Atı alan Üsküdar'ı geçerken arkasından bağrışma, çağrışma...
Neden?
Çünkü Türkiye hâlâ olayın farkında değil. Konuyu çarpıtanların yıllardır sürdürdüğü propaganda etkili oldu. Sanıldı ki ve hâlâ sanılıyor ki, Fransa'da ve diğer ülkelerde tüm hızıyla süren bu kampanya, bu ülkelerin iç politika hesaplarından kaynaklanıyor.
Hiç ilgisi yok.
***
Bu kampanya, 19'uncu yüzyıl hesaplarının 21'inci yüzyılın başında hortlatılmasıdır ki, ilkellikte iki yüzyıl öncesiyle yarışacak düzeydedir. Onur Öymen 'in sözleriyle Türk halkına savaş ilanıdır. İlkel bir savaş ilanıdır. Türkiye'yi ziyaret etme ihtiyacı duymayan Fransa Devlet Başkanı Chirac hazretlerinin, Ermeni tasarısı oylaması öncesinde Ermenistan'a gidip ense-tokat pozlar vermesi, ister inanın ister inanmayın, bu savaşın bir adımıdır. Bu kadar açık, bu kadar göz göre göre, bu kadar adice...
Ancak... Fransa'nın bu saldırı kampanyasına katılmasının anlamı başkadır. Fransa'nın bu yasayı kabul etmesi, İsviçre'nin, Hollanda'nın kabul etmesinden farklıdır. Bu yasa Fransa'da kabul edildikten sonra, artık, şunun bunun fantezisi olmaktan çıkacak, Türkiye'ye yönelik ciddi ve tehlikeli bir hamle haline dönüşecektir. Çünkü Fransa, oldum olası Avrupa'nın en önemli aktörlerinden biridir ve saldırganlıkta diğerlerinden aşağı kalır tarafı yoktur.
Ne yapmalı?
Onur Öymen'in dediği gibi, bu bir savaş ilanıysa, bu savaşı kabul etmekten başka çare yoktur. Eveleyip gevelemeden...
hikmet.bila@ntv.com.tr |